Paris Komünü (1871) burjuvazinin gerilemeye başlaması açısından dünya tarihinin en önemli bir olayı 19. yüzyıldaki işçi hareketinin en parlak ve büyük örneğidir. İnsanlık tarihinde ilk kez işçi proleter devrimi gerçekleşti işçi sınıfı iktidarı eline geçirdi ve 72 gün boyunca bu iktidarı elinde tutabildi. Böylece kapitalist rejimin ortadan kaldırılması ve sosyalist bir rejimin kurulması teorik tartışmalardan işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi pratiğine geçti. Paris işçileri "göğün fethine çıkmak" yolundaki kahramanca girişimleriyle devrimci sürecin yeni bir dönemini başlatmış oldular. Başlayan bu süreç büyük bir gelişme gösterdi ve 1917'de Ekim Devrimi'nin zaferine yol açtı.
Paris Komünü çeşitli toplumsal öğretilerin denek taşı işlevini gördü sekterliğin ve reformizmin küçük burjuva ideolojik niteliğinin dayanıksızlığını ortaya koydu ve bilimsel komünizmin temel doğruluğunu tarihsel olarak gözler önüne serdi. Komün deneyiminden bir sentez yapacak Komün derslerinde işçi sınıfı için tinsel bir zenginleşme kaynağı bulacak ve işçi sınıfının mücadelesi için zorunlu teorik silahı oluşturacak gücü de yalnızca Marksizm gösterdi. Komün proleter yığınların bilincini derinden derine değiştirmeye katkıda bulundu ve Marksist öğretiyi işçi sınıfının ve onun siyasal partilerinin ideolojik bayrağı durumuna dönüştürme önderliğini üstlendi.
Paris Komünü ve Marksizm kitabı bu önderliği komünün pratiği Marksizm ve teorisinin gelişimi bu teorinin işçilerle kurduğu bağ üzerinden irdeliyor ve işçi sınıfının üzerinde yarattığı etkiyi bizlere aktarıyor.