Elinizdeki kitap 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından uzun bir hazırlık sürecinden sonra gerçekleştirilen akademik bir toplantıya dayanıyor. Darbe girişiminden sonra kamuoyu dinî grupları ciddi bir şekilde tartışmaya başladı. Ancak çoğunlukla belirli düşünce kalıplarının dışına çıkmayan bu tartışmalar içinde dinî gruplar bir hedef haline geldi. Zira söz konusu grupların sahip oldukları dinî otorite insan gücü finans kaynakları ve kitle iletişim araçları göz önüne alındığında manevi gelişim amaçlarının dışına çıkma potansiyeli taşıdıkları da açık bir şekilde ortadaydı. Dolayısıyla ülkemizdeki dinî grup ve hareketlerin güncel kaygıların dışına çıkarak geniş anlamda ve konunun uzmanları tarafından tartışılması gerekmekteydi. Bu çerçevede tertiplenen toplantıda tasavvuf mezhepler tarihi siyasi tarih psikoloji sosyoloji hukuk siyaset bilimi ve kamu yönetimi gibi alanlarda uzman akademisyenler bir araya geldi. Öncelikle konuya tarihsel bir perspektif sağlamak için Osmanlı dönemindeki devlet-tarikat-bürokrasi ilişkileri teorik bir perspektif sağlamak için de dini grupların yapısı ve grup mensubiyetinin psiko-sosyal boyutları ele alındı. Daha sonra ülkemizde öne çıkan dinî grupların siyaset ve bürokrasiyle ilişkileri farklı bakış açılarıyla incelendi. Bu haliyle elinizdeki kitabın hem tarihe bir not düştüğünü hem de gelecekteki tartışmalara rehberlik edeceğini söylemek mümkündür.