"Bir hayata sığmayacak kadar çok şey yaşadım. Yoruldum artık! Ben son güzel günün güneşini Levissi'deki evimin penceresinde bıraktım. Eleni."
Bu son cümle koca bir hayatın özetiydi. "Son güzel günün güneşini penceremde bıraktım." diyordu Eleni. Sonrası karanlıktı. Levissi'de iki göz odalı bir taş evin dört duvarları arasında bırakılan mutlu günler o evin penceresinde bırakılan bir güz güneşi oradan oraya savrularak geçirilen bir ömür ve hiçbir kalbe sığamayan bir kadın. Güneşi penceremde bıraktım diye biten son satırla bakımevine geliş tarihinde yaklaşık iki yıl vardı.