Çok sevdiğimiz dilimizden düşürmediğimiz eserlerine ve kahramanlıklarına hayran olduğumuz ecdadımızın zihin dünyası acaba nasıldı? Bu sorunun cevabı bugün belki
de bilmeye en fazla ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında geliyor. Ayağa kalkmak ve ayakta durmak için... Peki ama bunu öğrenmenin bir yolu var mı?
Tarih kitapları bu konuda yeterli olmayabilir. Çünkü tarih disiplini hadiseleri olduğu gibi verme gayretindedir. Tarihteki insanların niyetleri ve bakış açıları bu disiplin
içerisinde kendine yer bulamaz. Ancak hikâyeler zihin ve gönül dünyası hakkında fikir verebilen eşsiz araçlardır.
Mehmet Fatih Çakır'ın hazırladığı Son Ezan isimli eser Osmanlı'nın son döneminde basılmış gazete ve dergilerde yer alan hikâyelerden derlenmiş güzel bir seçkiyi önümüze seriyor. Bu hikâyelerde; ecdadımızın hayata nasıl baktığını nasıl mücadele ettiğini ve mizah anlayışının nasıl olduğunu göreceksiniz.