"Kocatepe batalı ancak birkaç saat olmuştu ki Akdeniz'in serin ve çırpıntılı sularında birden art arda çiçekler açmaya başladı. Sesleri kulaklara ulaşamasa da gönüllerde yankı bulan ve her biri birbirinden güzel ve hepsi aynı sözleri tek dudaktan dökülürcesine söyleyen ve Akdeniz durdukça renkleri ummana anlam verecek olan ve her biri ayrı renklerde ve hepsinin rengi ve kokusu birbirinden alımlı elli dört çiçek açtı..."
Hava karardı sürü başının sesi yavaşladı yunuslar görünmez oldular. Ahmet Kemal Amil'in sessiz gözyaşları uçaksavarının namlusuna damlıyordu. Sonra birden dua okumak geldi içinden abdestinin kaçıp kaçmadığını düşünmeden Akdeniz'in göbeğinde açan elli dört çiçeğin her birine elli dört ayrı Fatiha okumak için ellerini yıldızlı göklere açtığında denizde açan çiçeklerin kokusunu burnunda duydu. O güne kadar hiçbir çiçekten ağaçtan hayvandan insandan denizden balıktan almadığı kokuların ne kokusu olduğunu anladığı anda gözyaşları dindi ve Kuşadalı Ahmet savaş başladığından beri ilk kez gülümsedi.