Arap Baharı Sonrası Suriye'yi anlayabilme noktasında önemli katkılar sunabilecek bu çalışma modern Suriye'nin tarihini anlatmaktadır. Osmanlı'nın çöküşü sonrası Ortadoğu'ya şekil veren güçler Osmanlı Suriye'sini altı parçaya ayırmışlardı. Lübnan ve Hatay dışındaki dört parça yeniden birleşerek bugünkü Suriye'yi meydana getirdi. 1946 yılında resmen bağımsızlığını elde eden ancak bir darbeler ülkesi haline gelen zayıf Suriye Devleti Hafız Esad'ın 1970 yılında iktidara gelmesiyle Ortadoğu'yu şekillendiren güçlerden birisi haline geldi. Öyle ki ABD'nin en ünlü diplomatlarından Kissinger'ın "Ortadoğu'da Mısırsız savaş Suriyesiz barış olmaz" ifadesi Suriye'nin Ortadoğu açısından önemini gösteren en net ifadedir.
Hafız Esad iktidara geldikten sonra ülkeyi demir yumrukla yönetti ve önce Büyük Arap Devleti kurmak için çalıştı. Daha sonra bu hayalinin gerçekleşmeyeceğini görünce Suriye içerisinde bir ulusal kimlik yaratmak için uğraştı. Öldükten sonra yerine geçen oğlu Beşşar büyük umutlarla ve beklentilerle karşılandı. Başlangıçta güzel işler yapan Beşşar sonra bazı etkenlerle Şam Baharı'nı askıya aldı. Arap Baharı'nın yaktığı özgürlük ateşi Suriye'ye de sıçradı ve Suriye de yaşanan gelişmeler bize baba Esad'ın bir ulus yaratmada ne kadar başarısız olduğunu gösterdi. Bu çalışma Suriye'de bir ulus devlet ve ulus kimlik yaratma çabalarını başlangıçtan günümüze kadar genel olarak ele almaya çalışmıştır.