Kaçamak ilişkiler yaşayan Jay babasını yeni kaybetmiştir. Hiç tanımadığı annesine babasının miras bıraktığı evin kâğıtlarını imzalatmak için Berlin'e gider.
Annesi 1960'larda Japon kültürü ile Amerikan kültürü arasında sıkışıp kalan ama ne iyi bir Japon ne de iyi bir Amerikalı olabilen Yukiko'dur.
Yukiko kocasından onun koşulsuz sevgisinden ve sonsuz tahammülünden nefret etmiş oğlunu hayallerinin önünde bir engel olarak görerek iki yaşındaki oğlunu da kocasını da terk etmiştir ve Berlin'de tanınan bir ressam olmuştur.
Annesini hiç tanımamış olan Jay de annesi gibi çocuğunu hayatının önünde bir engel olarak görmekte ve kadınları aşağılamaktadır.
Berlin'de bir araya gelen anne-oğul başta iletişim kurmakta zorlanırlar. Jay Yukiko'yla bir süre aynı evde kalınca annesinin yargılayıcı olmayan sadece oğlunu tanımak için sorduğu sorular vasıtasıyla karısı ve çocuğuyla olan ilişkilerini gözden geçirir.
Senin Gibi Zararsız kültürler arası sıkışmışlık yabancılaşma ve kendini ifade edememe üzerine çarpıcı bir roman.