Tarihsel süreçte parçalar birleştirildiğinde tefsire dair büyük bir rivayet ve bilgi koleksiyonunun oluştuğu görülecektir. Bu bilgi ve rivayet koleksiyonunu anlamak kendi içinde meydana gelen dil ve terimler/ıstılahat üzerinden gerçekleşir. Olgusal olarak Kurân'ı anlama çabasına dair doğru konuşmak istiyorsak kavramsal düzeyde bu terim/ıstılahat dünyasını bilmek elzemdir.
Tefsire dair ıstılahatı bize büyük oranda Kur'an ilimleri vermiştir. Bu ilimler ayetlerin anlaşılması konusunda ıstılah oluşturur. Başka bir ifadeyle olgusal tanımlama yapar. Dolaysıyla odak kavram Kur'an ilimleridir. Kur'an'ı çeşitli yönlerden ele alan bu ilimler -sayısı ve sınırı tartışma olmakla birlikte- dikkatli okunduğunda kural koymanın ötesinde bir terimleştirme ameliyesi gerçekleştirdiği görülecektir. Doğru kavramlaştırma doğru bilmenin ve öğrenmenin yapı taşıdır. Söz konusu tefsir ve Kur'an ilimleri olduğunda bu durum daha da önem kazanmaktadır. Bu yönüyle kavramları klasik metinlerden alarak bugünün zihin dünyasına taşımak Kur'an'ı anlamaya çalışan öznenin klişelerden ve boğucu anlam ağlarından kurtulması için bir gereklilik durumundadır. Çünkü düşünce ve anlam arayışı kavramlaştırmakla başlar.
Bu sözlük çalışması bugünde burada yaşayan ve Kur'an'ı anlamaya çalışan öznenin zihin dünyasına tefsir ve Kur'an ilimlerinin kavramlarını anlaşılır bir şekilde ulaştırmak için hazırlanmıştır. Bu sebeple kadim Kur'an ilimlerindeki kavramlaştırma ile bu kavramlar üzerinden bir sözlük oluşturma günümüz Müslümanlarının en azından kavramsal düzeyde Kur'an'ı doğru anlaması için birbirini bütünleyen iki taraf gibidir.