İçinde savrulup gittiğimiz modern hayat hengâmesi sürüp giderken insana ait birçok değeri de alıp götürüyor. Geride bıraktığı manzara kökleri açığa çıkmış çölleşmeye karşı ayakta durma mücadelesi veren ağaçlar misali susuz topraksız gölgesiz bir coğrafya manzarası. Hiçbir ayrım yapmadan söyleyebiliriz ki yeryüzü toplumları bu aşınmanın ortaya çıkardığı ağır ruhi girdap anaforunda bocalayıp duruyor.
Toptum ulamak olarak bizi manen besleyen temel değerlerimizin teferruat parantezi içinde unutulmaya yuz tuttuğu bir görüntü biraz da rehavet yüklü bir akış görüntüsü veriyoruz. Bu akışı durdurup tersine çevirme üzere yeniden bir bilinçlenme ve sahiplenme sürecine girmemizi sağlayacak hamlelere çabalara niyet yenilenmelerine ihtiyacımız var. Dünya görüşümüzü oluşturup besleyen Kur'an ve Sünnet odaklı hayat algımızı ihya ederek kendimizi bulmaya ihtiyacımız var.