...Bu çocuğun babası köyde nalbantlıkla geçimini kazanan ineklerin doğumuna komşu köylerdeki hayvanların hastalık sağlık işlerine koşan bir köy insanıydı. Herkes tarafından sevilen darda kalanlara derman olan bir aile babasıydı aynı zamanda. Annesi de köydeki birçok çocuğun ebesi; köydeki doğumların çoğunda emeği olan fedakâr bir köy kadınıydı.
Köydeki erkek çocuğu bu ailenin dördüncü çocuğuydu. Aile beşinci kız çocuğuyla tamamlandı. Bu yıllarda babası eskimiş evlerini yıktırıp yenisini yaptırmak için harekete
geçmişti. Evi yapan ustalar aynı köyden ve babasının arkadaşlarıydı. Ustaları çalışırken gören çocuk onlara özendi ve çıraklık yapmaya başladı. Ustalar çıraklık yapan çocuğun eline ucu kırık bir keser tutuşturdular; annesinin diktiği uzun fistanı ve elinde kırık uçlu keseriyle dolaşan çocuğa çeşitli şakalar yapmaya başladılar. Küçük çocuk elindeki keseri ve yarım ağız konuşmasıyla ustaların yanı başında dolaşırken ustalara "gadaynan gadeyim" demekteydi.
Evin yapımı bitene kadar çocuk kırık uçlu keseriyle ustalara yardım etmeye devam etti. Çocuk evin inşaatı bitince ustaların yaptığı işten etkilenerek yeni evlerinin yanına inşaatta kullanılan tezgâhın küçük bir benzerini kurdu. Annesi onu yemek vakitlerinde kolayca tezgâhının başında bulmaya başladı. Çocuk köy meydanındaki kahvehanenin önünden geçerken onu gören ustalar "gadaynan gadeyim" diyerek hem takılıyor hem de sevgilerini gösteriyorlardı.
İşte o erkek çocuğu bendim...