Zaman denince evrenin tamamını kuşatan bir güç sonra insan yaşamı ardından geçmiş şimdi ve gelecek kavramları günler aylar ve yıllar akla gelir. Zamanın gerçekten mevcut bir şey olduğu var sayılır ama ne olduğu açıkça söylenemez. Burada hep bir bilinmezlik hali hüküm sürer. Diğer yandan hakikat her ne ise hükmünü icra etmektedir. Bu muazzam güç varlığın tamamını ve insanın tüm hücrelerini kontrol etmekte adeta her şeyi beraberinde sürüklemektedir. İnsan günün birinde şimdi olduğu gibi olamayacağını belki başka bir duruma doğru ilerlediğini bilmekte fakat bu sürece karşı koyamamakta; büyümekte geçmişini anımsamakta geleceğe dair planlar yapabilmektedir. Ama ne yaşadıklarını geri getirip o ana dönebilmekte ne de gelecekte yaşayacaklarını vakti gelmeden yaşayabilmektedir. Sonuçta zaman diye bir gerçekliğin mevcut olduğuna inanmakta ama onu tanıyamamakta ve tanımlayamamaktadır. Zaman hep bir "meçhul" olarak varlığını sürdürmektedir. Bundan dolayı zaman büyük kuşkunun konusu olmakta hatta kuşku gittikçe daha da büyümektedir. İşte bu eser zamana ilişkin kuşkuyu giderme amacı taşımaktadır. Zamanı merak edenler zamana zaman ayırmalıdır; tabii şayet varsa!