Daha önce de belirttim ama bir kez daha söyleyeyim; cinsellik satar. Tüm dünyada böyledir. Türkiye'de de böyle. Bunu internet gazeteciliği yaptığım dönemde net bir şekilde anlamıştım. Üzerine bolca cinsellik sosu döktüğümüz haberler okuyucunun ilgisini daha çok çekerdi. Sadece internet değil; medya eğlence ve sanat dünyasının her alanı için de bu kural geçerliydi. Sinema olsun televizyon olsun müzik olsun...
Evet "maalesef" öyleydi!
Peki neden maalesef diyorum?
Neden edebiyatta cinselliğin satıyor olması ağırıma gidiyor?
Çünkü ben de romanlar yazmak yazar olmak istiyorum! Hatta aşk romanları yazmak istiyorum! Ama mümkünse terbiyeli efendi aşk romanları yazmak istiyorum. Ayrıca okuyucu da bununla maytap geçmesin istiyorum.