Bireysel tepkilerden ideolojilere insanoğlunun geliştirmiş olduğu geniş eylem ve söylem alanı haksızlığa uğradığını düşünen bireylerin ya da kitlelerin çözüm arayışlarını yansıtır.
Haksızlık olarak algılanan durumlara karşı geliştirilen tepkilerin en dikkat çekicilerinden birisi sivil itaatsizliktir. Sivil itaatsizlik teorisyenlerin gözünde bir takım haksız uygulamalar karşısında kamuoyunun ve yasal otoritelerin dikkatini çekmek adına söz konusu haksızlığı ortadan kaldırmak amacıyla bütün yasal yollar denendikten sonra şiddete başvurmadan kamuya açık bir şekilde yapılan yasal olmayan en az bir hukuk normunu ihlal eden ihlalin sonucunda ortaya konacak yaptırıma katlanmaya hazır olmayı gerektiren ahlaki bir takım motivasyonlarla gerçekleştirilen pasif bir direniş yöntemidir.
Bu kitap sivil itaatsizlik ve anarşizm arasındaki olası ilişkilerin farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Sivil itaatsizlik olgusuna yüklenen klasik anlam ve bu bağlamda söz konusu olan tanımlamalara karşı sivil itaatsizliğin bünyesinde barındırdığı itaatsizlik olgusunun anarşizmin öngördüğü bütünsel değişimi tetikleyecek bir mekanizmaya sahip olup olmadığı sorgulanmaya çalışılmıştır.