Sözleşmelerin ihlal edilmesinin hukuken arzu edilmediği ve ihlalin tazminatı gerektirdiği açıktır. Fakat bu ihlalde sözleşmeye taraf olmayan bir kişinin yöneltmesinin etkili olduğu varsayımlarda sözleşmeye bu şekilde dışarıdan müdahalede bulunan kişinin fiilinin de hukuken yaptırıma bağlanmasının gerekip gerekmediği hakkında düşünülmelidir. Sözleşmeye taraf olmayan kişilerin mevcut sözleşme ilişkilerine bu tür bir müdahalede bulunması birçok hukuk sisteminde çeşitli yaptırımlara tabi tutulmuştur ve söz konusu ülkelerde bu yaptırımın yerindeliği ve gerekliliği hukuki tartışma konusu olmuştur. Zira bu yaptırımın özellikle borçlar hukukunun temel ilkeleri ve rekabet serbestisi ile bağdaştırılması zordur. Nitekim Türkiye'de de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 55. maddesinin 1. fıkrasının b. bendinde sözleşmeyi ihlale ve sonra erdirmeye yöneltme ayrı bir haksız rekabet kategorisi olarak düzenlenmiştir ve bu maddenin yerindeliği daha kanun yürürlüğe girmeden Rekabet Kurulu önünde gelen bir davada tartışılmıştır. Elinizdeki çalışma sözleşmeyi ihlale yöneltmenin Türk hukukunda ne kapsamda ve ne şekilde yaptırıma bağlandığına ve uygulamanın ne şekilde gelişmesi gerektiğine odaklanmaktadır.