Geçmiş bazen uçurumların en derinidir kimileri için. Dönüp şöyle bir bakmak bile acıtır. Hele geçmişten gelen biri geleceği de geçmişe katmak isterse yaman olur; sevgisi zehir hatıraların da değeri yok olur yazık olur...
İşte geçen yaz bana son kez gelişinde; yakın geçmişe kadar tüm yaşanmışlıkları; acımış belki acıtmışlıklarıyla; belki de bugünün için tehlike olmaları ihtimaline karşı tek kibritle kundaklaman bundandır. Dönmenin imkânsız olduğu geçmiş ne tatlısını yaşatır yeniden ne de acısını saklar. Adı üstünde geçmiş gitmiş...
Eğer beni bir gün dünyada bulamazsan sevgili; gerçek boyutlarda karın yağmurun acımasız fırtınaların ve beni nedense rahatsız eden hiçbir dünyalının olmadığı kimsenin aşkımızı ayıp saymayacağı ve zarar veremeyeceği yerlere düşünce ve hayallerimin sınırsızlığına seni de alıp gitmişimdir. Eğer alamamışsam seni yanıma o zaman sakın bana acıma sevgili. Orada gerçekten yaşıyorumdur belki ve hakkım olmadığı kadar şimdi. Belki de elveda sevgili... Beni benden ve senden koparmaya çalışan bir şeyler var sanki; benim anlayıp kabul etmek istemediğim senin de bazen hayatının içine almaktan ürküp dışlamaya çalıştığın beni yine de reddedemediğin bir şeyler... Beni bana teslim et sevgili. Kendimi onarmam lazım buna çok ihtiyacım var. Git sevgili git... Seni bekleyenler var.
Aşk yürek yangınıdır. Hele sevgiliden ayrılmak uzak olmak yakın olsan neler olacağını bile öğrenmekten mahrum kalmak... Acaba bu mu vazgeçemeyişimin nedeni? Yoksa sahiden mi severiz birilerini?
Ece EVREN