17. yüzyıl Üsküp'ünde yaşamış̧ sıra dışı bir Osmanlı kadını. Adı Asiye. Ebubekir Efendi'nin kızı. Onu günümüze taşıyan şeyhine yazdığı rüya mektupları.
Rüyalar yalnız gören kişinin durumunu yansıtmaz. Gören kişi gibi rüyalar da bireysel sosyal ve kültürel etkenlerin ürünüdür. Başka bir deyişle rüyalar bireyden topluma coğrafyadan tarihe inanış biçimlerinden kültüre çok sayıda kaynağın izlerini taşır. Bu nedenle de çok boyutlu çok katmanlı bir anlamlar toplamını içinde barındırır.
Bu açıdan bakıldığında Asiye Hatun'un Rüya Mektupları yalnız kendisinin kişiliğine kimliğine ruhsal deneyimlerine değil 17. yüzyıl Balkanlarının hatta giderek bütün Osmanlı dünyasının sosyal ve kültürel durumuna ışık tutan bir belge niteliğindedir. Bu özelliğiyle yalnız edebiyat ve tasavvuf meraklılarına ilginç bir metin değil tarihçilerden sosyologlara psikologlardan İslam ilimleri hakkında çalışan her türden ilim erbabına üzerinde çalışılabileceği çözümleyebileceği özgün bir malzeme sunmaktadır.