Evin içindeki bu mükemmel ambiyansa uysun diye pembe şık bir elbise giymiştim. Fonda mükemmel bir dans müziği çalıyordu ve Doruk'un kollarında neredeyse titriyordum. Ona vereceğim haber gerçekten çok büyüktü ve heyecanı tüm benliğimi sarmıştı. Kendimi toparladım ve gözlerime aşkla bakan Doruk'a "Sana bir şey söylemem gerekiyor" dedim.
Doruk gülümseyerek "Beni çok seviyorsun. Ve ben de seni çok seviyorum kalbim" dedi. Ben derin bir nefes alarak "Hayır şaşıracağın bir şey söyleyeceğim" dedim.
Doruk merakla gözlerini gözlerime sabitleyip
"O kıl herifle çalışmaktan vazgeçtin" dediğinde artık sabrımı zorladığının farkına vardım. Ayrıca bu haberin öyle romantik bir şekilde söylenemeyeceğini de anlamış oldum. Onun için derin bir nefes aldım ve gözlerimi gözlerinden bir an bile ayırmadan "HAMİLEYİM" diye tek kelime söyledim. Ardından vereceği tepkiyi bekledim. Doruk sustu.
Baktı... Baktı... Baktı ve yutkunmanın ardından tekleyerek "Hamile misin?" diye sordu.
Ben gözlerindeki anlamı çözemedim ama "Evet" karşılığını verdiğimde kulakları sağır eden bir bağırış karşısında neredeyse kahkahalara boğulmuştum. Ayaklarım yerden kesilirken resmen Doruk'un sevincinde boğulmuştum.
***
"Aşk Fırtınası - Hüzün" kitabında acı ile yanıp kavrulmuş gözyaşı denizine dalan Doruk ve İpek çiftimiz "Aşk Fırtınası - Mutluluk" kitabında aşk ve mutluluk denizine balıklama dalıyor. İpek yakalamış olduğu bu mutluluğu tüm ihtişamıyla süslerken Doruk mutluluk denizinde dalgalara karşı yüzmeye devam ediyor.
Her bir sayfasında büyüleneceğiniz devam serüveni tekrar sizlerle...