Bu kitapta söyleşilerini aslen dertleşmelerini- okuyacağınız insanlar; gazeteciler yazarlar çizerler televizyoncular son 15 yılı hep bu ihtimalin gölgesinde yaşadılar;
"Birini asacaklar!"
Ama kimi?
Yağlı urganın düğümlenmeye hazırlandığı kalem kendilerininki mi; majestelerinin hınk deyicileri bu defa hangi "duruş"un katline ferman verdi?
Sırf devri iktidarlarında birilerinin yağdanlığı olmadı diye kimin sandalyesine uzatmakta ayağını cellat? Ki zordur böyle yaşamak.
Buna rağmen bu kitapta okuyacağınız insanlar; gazeteciler yazarlar çizerler televizyoncular doğru bildiklerini söylemekten geri durmadılar.
Bu kitapta kocaman bir Necati Doğru var;
Abidevi bir Melih Aşık var;
Rahmi Turan var; ustalık yani...
Emin Çölaşan var; mahallenin gözü pek delikanlısı gibi...
Can Ataklı var; coşkun taşkın kâh sitemkâr kâh hesabın alasını sorar...
Rıza Zelyut var; kronik "öteki"si memleketin...
Hikmet Bila var; içtenlik... Selam olsun ebedi makamına bir Fatiha'ya vesile olur belki merhumun ruhuna...
Mehmet Faraç var; kavruk Anadolu çocukları adına...
Mesut Yar var; tebessümün şarlatanlıkla lekelenmemiş hali...