Kültürün kaynaklarına yönelmiş bir çalışma dışarıdan "iktidar egemenlikleri için" üretilmiş yapılara karşı "kendisi olan" yapıları ortaya koyma çabasıdır. Alt ve üst kültür ayrıştırmaları "üstün insancıl aydınlatıcı kurtarıcı" ile "yaban saldırgan ölümcül" arasında kurulmuş "ben öteki" geriliminden beslenen "Batılı-Şarkiyatçı" sömürgeci düşünceye ve bu düşüncenin dolaylı olarak ürettiği Doğulu tepkici saldırganlığa karşı savaşımın yolu ancak böyle bir bakış açısıyla bulunabilir.
Batı romanına Sokrat'ın deyimiyle "hakikat ebeliği" yapmış karnavalcı yaşam ve yazın türlerinin karşısında Batı toplumu tarafından "Şark" sayılan Türkçe yazında yaşam bulmuş özgün şenlikçi yaşam öğelerini kolayca bulabiliriz. Mevsimlik bayramlarımızla yağmur törenlerimizle halk hikâyelerimizle iktidar yağdanlığı "varıp sahibine haber vereyim" telaşındaki taklitçi züppe Hacivat karşısında tüm iktidar söylemlerini tepe taklak etmeye can atan Karagöz dobralığımızla Keloğlan Nasreddin Hoca gülmecelerimizle Bektaşi hoşgörümüzle Bahtinci bir bakış açısının yardımıyla yüzleşebildiğimizde Gothe'nin 150 yıl önce ortaya attığı Welt Literature (Dünya Edebiyatı) kavramının anlam boyutunu da görmüş olacağız.