Bu çalışma bilincin belleğin kimliğin duygulanımın algının davranışın ve çevreyi algılama bütünlüğünün bozulması olan dissosiyatif bozuklukların doğasını açıklamak ve cezai sorumluluk yönünden değerlendirilişine eleştiri sunmak üzere yazılmıştır. Adli ortamda dissosiyatif yaşantıların sıklığına dair yapılan bu çalışmanın ileride yapılacak olan bilimsel çalışmalara da alt yapı oluşturması arzu edilmektedir.