1951 - 1954 döneminin demokrasi tarihimizdeki önemli yerini kim yadsıyabilir? Yakın geçmişte tanık olduğumuz siyasal ve ekonomik çalkantıların ülke çapında sarsıntılar yaratan dar boğazların Türkiye gündeminden bir türlü eksilmeyen bunalımların tohumları hep bu dönemde atılmamış mıdır? Yıllar yılı sürüp giden İnönü - Menderes çatışması Celal Bayar'ın bu çatışmayı kızıştıran bir katalizör oluşu bitip tükenmeyen politik entrikalar ve asıl önemlisi ekonominin yabancı reçetelere göre yönlendirilmesi unutulacak gerçekler midir? Arcayürek bu dönemi bilinmeyen yönleriyle açıklarken bir bakıma günümüzü kavramanın sağlam ölçütlerini veriyor.