Hayat'ı yok etmeye çalıştılar. Örf adet gelenek diyerek din iman namus diyerek sindirmeye uğraştılar usanmadan. Yaşamından ve yaralarından öğrendikleriyle yarattı kendini. Yarattıklarıyla yine onları yargıladığı Sus Vakti'nin açmazında kendine ait olanı hayatını kadınlığını yaşayan ve düşleyen yanını geri almak için çabalamaktan vazgeçmedi. Derin'inde sarıp sakladı umudunu ve hayatın yaz yağmuru gibi dingin ama sel gibi önünde durulamaz akışını aradı hiç üşenmeden.
Patriyarkal Ortadoğu toplumunun boş inanışlarına iki yüzlülüğüne kaderciliğine cinsiyetçiliğine bir sövgü On Üç üçlemesi. Sus Vakti ile usulca yakalıyor bizi ve elimizden tuttuğu gibi Ses Vakti'ne oradan da Kan Vakti'ne sürüklüyor. Her bir sayfada Hayat'la beraber daha da derinlere dalarak sürüklenmek istiyoruz. Ve aksın zaman! Her şeye rağmen aksın istiyoruz. Geçsin gitsin aksın ardında tertemiz bir an bıraksın ama nasıl? Hayat'ın öyküsünün usta bir kalemin kurgusu olduğunu hemen anlayacaksınız ama zaten bazen acımasız kimi zamansa en şaşırtıcı kurgucu hayatın ta kendisi değil midir?
Janset Karavin