İbn Habîb: "Beyzâvî'nin Minhâc dışında başka bir eseri olmasaydı onun birikimini göstermesi açısından kâfi gelirdi."
Hudarî Beg: "Minhac'ın içindeki ifadeler bilmece gibidir (elğâz). Bu kimseler sanki anlaşılmasın diye eserlerini kaleme almışlardır."
Asırlar boyunca ders kitâbı olarak okutulan usûlcülerin kabulüne mazhar olan ve klasik dönemde üzerine onlarca çalışma yapılan Minhâcü'l-vusûl adlı eser ilk defa Türkçeye tercüme edilmiştir.