Yüz yıl sonra Ekim Devrimi ve ardından kurulan iktidarların bozulup çürüdüğü ve yıkıldığı büyük emek ve özverilerle insanlığa armağan edilen kazanımların emperyalist kapitalist barbarlık eliyle yok edilerek insanın kendine düşman haline getirilmeye çalışıldığı bir çürüme çağında dönüp yeniden Ekime bakmak onun insanın kendini gerçekleştirmesine yaptığı katkıdan esinlenmenin büyük bir değeri olacağı kanısındayız. Çünkü sosyalizm sadece insanı maddi-ekonomik zincirlerinden kurtarmakla kalmamış aynı zamanda ve bununla bağı içinde yeni bir insan tipinin de müjdesini vermiştir. Ve bu tarihsel serüveni en iyi anlatan şeylerden birinin de edebiyat olduğu su götürmez bir gerçektir.
Birçok insanı sosyalizm fikrine yaklaştıran sosyalizmi kuru bir analiz olmaktan çıkararak kanlı canlı bir tarihsel deneyim halinde kavramasına yol açan devrim romanlarının dönüp dönüp tekrar okunmasının bu nedenle büyük bir önem taşıdığına inanıyoruz.