Kuran Allah'ın tüm insanlara hiçbir ayırım yapmadan bahşettiği hava gibi bir nimettir.
Bu nimet insan bedenindeki tüm organların çalışmasıyla doğrudan ilişkilidir. Her ne kadar din
uzmanları kendini bu bedenin akciğerleri gibi görse de alınan nefes tüm organların farklı
fonksiyonlar icra etmesini sağlar. Dolaysıyla Kuran'ı sadece din uzmanları yorumlamamalı.
Aynı zamanda tıpçılar mühendisler veterinerler hukukçular asker ve polisler ziraatçiler
biyologlar kimyagerler ve diğer insanı ilgilendiren tüm bilimciler ve insani değerlere hizmet
eden ya da o değerlerde yaşama ve yaşatma felsefesi olan herkes okumalı ve yorumlamalıdır.
Tıpkı yüzyıllar önceki İbni Sina'lar Harezmi'ler ve El Cebir'lerin okuduğu gibi. Ben de
hayatının on altı yılını çeşitli üniversitelerin İnşaat Bölümlerinde öğretim elemanı olarak
görev yapmış Fen Bilimci bir akademisyen olarak Hz. Yusuf'un hayatından esinlenerek
hazırladığım bu romanda Kuran'da geçen Hz. Yusuf kıssasını bir kere daha dikkat çekerek
tüm insanların hayatında Hz. Yusuf'un hayatına ne kadar çok benzer yönler olduğunu
göstermeye çalıştım. Kuran yüzyıllar önce ütopyadan gelmiş tarihi ve mistik hikâyelerin anlatıldığı bir
hikâye kitabı değildir. Kuran gerçeğin ta kendisidir. İçinde anlattığı hikâyeler ile insanlara ders
verir öğüt verir. Bir insanın hayatta Yusuf Yusuf'u kuyuya atan abilerinden biri Yusuf'un
babası Yakup Yusuf'a zulüm eden Firavun veya Yusuf'a iftira eden Züleyha olma ihtimali her
zaman vardır. İşte Kuran böyle kıssaları anlatarak insanlara ders veriyor. Ve diyor ki "bu
kitaptaki karakterlere bakarak Allah'ın razı olduğu istikamette kendinizi bu hayatta
konumlandırın. Aksi durumda hüsrana uğrayanlardan olursunuz."