Mavinin güzelliğini küçük bir siyah leke yüzünden atıyoruz denizin berraklığına bir kaç yosun yüzünden sırt çeviriyoruz her gün hayallerimizi paylaştığımız gökyüzünü bir yağmur bulutu kapladığı için ona küsüyoruz. En büyük hatayı da burada yapıyoruz. Zararı bile dokunmayacak küçücük siyahlar için tüm güzellikleri elimizin tersiyle itiyoruz. Kapımızı çalan mutluluğun üstünde küçük bir leke gördüğümüzde kapıyı kapıyor sonra da umutsuzluğa kapılıp gidiyoruz. Kendimizin onlarca kusuru olmasına rağmen bunu es geçip su kadar berrak bir hayat arıyoruz. Kusuru örtmekle görevli olan o gözlerimiz en ufak kusurları bile gördüğünden mi bu kederlerimiz?
En dibe vurduğumuz zamanlarda artık umut yok desek de açılıyor ardından koskocaman bir umut kapısı.