İkinci Dünya Savaşı'ndan çıkan Almanya endüstrisini hızla geliştirmeye başlamış gelişen endüstriyle birlikte iş gücü açığı ortaya çıkmıştır. Almanya iş gücü açığını kapatmak amacıyla Türkiye ile 30 Ekim 1961'de "İşgücü Alımı Anlaşması" imzalamıştır. Almanya'daki Türk nüfusu; işçi göçü aile birleşimleri ve yeni nesillerle birlikte günümüzde 3 milyonu geçmiştir.
Türklerin Almanya'da kalıcı olduklarının anlaşılması üzerine uyum politikalarının yerini asimilasyon amaçlı çalışmalar almıştır. Bu doğrultuda ilk hedef kuşkusuz Türkçe olmuştur. I. kuşakta baskın dil/birinci dil Türkçe iken II. kuşakta Almancanın Türkçeyi etkilemeye başladığı III. kuşakta ise Almancanın baskın dil/birinci dil olduğu görülmüştür.
Elinizdeki bu eserde Almanya'da yaşayan Türklerin dil kullanımlarında kuşaklar arasında görülen farklılıklar tespit edilmiş ve Türk kimliğinin gelecek kuşaklarda devamı için Türkçenin önemi üzerinde durulmuştur.