"Arap milliyetçiliğinin doğuş ve gelişmesini açıklamada Arapların etnik hassasiyetlerini bir delil olarak kullanmak zordur. Gerçekte Arapların büyük bir kısmı 1918'e kadar Osmanlı taraftarı kalmışlardır. Bu açıdan Emir Hüseyin'in tüm Müslümanları evrensel bir halifelik talebi uğruna isyana sürüklediği görüşü tartışmalıdır. Nitekim Arap isyanının önderleri Emir Hüseyin ve Abdullah kendilerini hiçbir zaman romantik bir devrimci olarak tanımlamadılar. Her ikisi de Jön Türklerin din karşıtı politikalarına isyan etmek zorunda kaldıkları döneme kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun ve İslam'ın sındık taraftarı idiler. Dolayısıyla Arap isyanının kaynaklarını ve milliyetçilikle ilişkisini belirlemek için daha derinlikli araştırmalara gerek vardır. Bu noktada başlangıç için şu tesbit yapılabilir: Arap milliyetçiliği Osmanlıcılıktan zuhur etmiştir ve aynı zamanda modernist Osmanlıcılığın Avrupa ilerlemesi karşısındaki yetersizliğine de bir tepki olarak ortaya çıkmıştır."