"İstemesem de kadınlarımı üzmeyi sevdim ben sonra da hesapsız bir merhaba sıcaklığında özür dilemeyi. Güveni aradım aslında ilişkilerimde ama hata yapmaktan da alıkoyamadım kendimi. Ben kadınlarımın ölesiye sadık kalmasından korkarken onlar da enim aldatacağımdan korktu. Ayarı bozuk bir saatli bomba gibi içimde taşıdım kadınlarımı ne zaman patlayacaklarını bilemedim." Uzun yıllardır bir gazetede köşe yazarlığı yapan Halim Bahadır bu ilk öykü kitabında da yazılarından bildiğimiz içtenliğini yansıtıyor. Bu öykülerin tamamı hayattan damıtılmış her gün kendi hayatlarımızda karşılaştığımız ama bilerek ya da bilmeyerek görmezlikten geldiğimiz gerçeklerden yola çıkılarak kaleme alınmış. Fonda bazen bir park bankı bazen bir bar masası... Kadınların sevgi arayışları ve hüsrana uğrayışları... Çocuğundan ayrı kalan bir babanın isyanı... Bol içki bol alkol bol hayal kırıklıkları ve hayatın anlamını sorgulayış... Ve bir sonuca varamayış... Kocasını aldatan kadınlar... Aşk öğretmenliği yapan kadınlar... Sıra dışı yaşamlar... Sıra dışı aşklar... Ve hep kıyıda köşede kalmış insanlar... Kendi labirentlerinde kaybolanlar... "Karanlıkta dans edenler..."