Kapitalizm sancılar içinde doğarken insanlığa ümit ve iyimserlik esinlemişti. Kendisiyle birlikte refahın da yükseleceğini insanlığa bir ferahlık geleceğini vaat etmişti. Önce kan ve irinle çevrilen çarklarıyla gösterdi gerçek yüzünü. Sonra makineli tüfek ve top mermileriyle. Vahşi sömürü koşullarını gaddar savaşlar izledi. Peşinden krizler geldi; dünya işsizlik fakirlik ve salgın hastalıklarla kavruldu. Nihayet faşizm boy verdi kapkara yüzüyle. Almanya İtalya Japonya Portekiz ve İspanya'da faşist rejimler kuruldu. Faşist hareketler dünyanın her yerinde uç verdi.
Günümüz dünyasında yeni biçim ve eğilimleriyle kol gezen faşizm belası işçi sınıfı için hem karşı konulup alt edilmesi gereken bir hedef hem de Marx'ın kuramlarıyla analiz edilip yorumlanması gereken dünya-tarihsel bir olguydu; bugün de öyledir.
Faşizm üzerine hazırlanmış bu derleme bir yandan geçmişe bir yandan bugüne bakabilen geniş perspektifiyle kuram ve olgu arasında uygun bir denge kuran mimarisiyle ve faşizm üzerine yazılmış en önemli metinleri bir araya getiren özenli seçiciliğiyle benzersizdir.
Anson G. Rabinbach Antonio Gramsci August Thalheimer Bertolt Brecht Daniel Guérin Ernst Bloch Georg Lukács Georgi Dimitrov Clara Zetkin Kurt Gossweiler Kurt Pätzold Michal Kalecki
Palmiro Togliatti Reinhard Kühnl Robert Erlinghagen ve Tim Mason'ın değerlendirmeleriyle...