Eğer işe yeni başlamış bir senaristseniz "Bu 120 sayfayı nasıl dolduracağım?" diye sorarsınız. Profesyonel bir senaristseniz "Bu hikayeyi 120 sayfaya nasıl sığdıracağım?" diye düşünürsünüz. Ama ne olursa olsun her zaman "Nasıl daha iyisini yapabilirim?" diye düşünürsünüz.
Ana hatlarıyla baktığımızda sekans yöntemi sadece bir formül ya da sayılarla senaryonun yapılandırılması gibi görünebilir. Ama aslında durum hiç de böyle değil. Sekans yöntemi aslında yazarların ölü bir metin değil dinamik dramatik sürükleyici bir öykü anlatmasını sağlıyor. Diğer popüler senaryo yazımı yöntemlerinden farklı olarak sekans yöntemi seyircilerin hikayeyi içselleştirmesine ve yazarın bu içselleştirme deneyimini daha iyi hale getirmesine yardımcı oluyor. Sekans yöntemi sayesinde yazarlar dramatik gerilimi yönetebiliyor ve maksimum etkiyi alacakları şekilde düzenleyip seyircinin umutlarını ve korkularını kontrol ederek beklentilerini arttırıyorlar.
Sekans yöntemi sadece bir senaryonun daha iyi hale gelmesini sağlamıyor yazılmasını da kolaylaştırıyor. Sekans yöntemi karakterlerin motivasyonlarının ve hikayelerinin daha net anlatılmasına alakasız sahnelerin dramatik düzene uygun hale gelmesine yardımcı oluyor. Böylece 120 sayfa sorunu yönetilebilir hale gelirken yazarlar dramatik bir yol haritası izleyerek klasik sahne düzeni karmaşasını yaşamıyor.