Yirminci yüzyılın sanat ve edebiyat dünyasına öncülük eden bir kent: Paris. Umut dolu yıllar ve umut dolu yaratıcı insanlar.
O zamanlar henüz kimsenin dönüp resimlerine bakmadığı Picasso Matisse Gris Braque; savaş yaralarıyla ölen Apollinaire; yeniyetme bir yazar Ernest Hemingway; biraz biraz ünlenmiş Sherwood Anderson ve daha niceleri...
Ve hep gözlemleyen hep edebiyat denemelerine girişen karizmatik kişiliğiyle bir efsaneye dönüşen öncü bir yazar: Gertrude Stein.
Yaklaşık elli yılını birlikte geçirdiği yakın dostu Alice B. Toklas'ın ağzından yazdığı bu renkli "özyaşamöyküsü"nde Birinci Dünya Savaşı öncesi umut ve yenilik dönemini savaşın yıkımlarını ve kendi edebiyat deneylerini tümüyle kendine özgü bir tarzda anlatıyor Gertrude Stein.