Dünyadaki hiç bir bölge belki de Orta Doğu kadar önemli olmamıştır. Günümüzde olduğu gibi geçmişte de en sıcak gelişmelerin yaşandığı bölge olmuştur. Tarihi seyir içerisinde bu coğrafya üzerinde sayısız hanedanlık devlet hüküm sürmüştür. Dolayısıyla bu topraklar hanedanlıkların ya da devletlerin çıkar çatışmalarına bağımsızlık mücadelelerine toplumsal direnişlerine sahne olmuştur.
Kurulan sayısız hanedanlıklardan biri de iç ve dış çatışmaların kıskacında İran toprakları üzerinde hayat bulan ve Orta Cağ Tarihi araştırmacılarının dışında çok kimsenin de bilmediği Muzafferiler Hanedanlığıdır. Ataları Arap kökenli olan Muzafferiler eski cağdan günümüze her daim önemini koruyan kadim Şiraz kentini merkez olarak kabul etmelerine rağmen yayılmacı bir politika izleyerek Isfehan Yezd Kirman bölgesinde yaklaşık seksen yıl faaliyet göstermiştir. Ancak hanedan iç çekişmeler ve Timur'un bölgeye yapmış olduğu seferler ile adeta kan kaybetmiş ve sonrasında Timur'un hanedan mensuplarının büyük bir kısmını çıkarları doğrultusunda ortadan kaldırmasıyla tarih sahnesinden çekilmiştir. Hanedanının tarihine bakıldığında bu dönemin hem hanedan içi çekişmeler hem de dış çekişmelerle geçtiği görülmektedir. Fakat hükümdarları bilime ve sanata ayrı bir önem vermiş; Hafız-ı Şirazi Hâcû-yi Kirmani Seyyid Ali Cürcani gibi önemli şahsiyetlerin kariyerlerinin önünü açarak onların kültür hamileri haline gelmişlerdir