Varlığının şerhini düşmeye niyetlenmişken bir rüya düştü İbn Arabi'nin alemine. Rüyasında kendini uyurken izledi; bir kuş bir harf bir ayna bir harita kaldı geriye. İşaretlerin peşinden gitti İbn Arabi zira Hızır demişti ona "Hakikat sana hayal denizinden gösterilecek rüyalarına sahip çık..." diye.
Yüzyıllar öncesinden bugüne kavuşan bir haritanın peşinde büyüyen bir arayış hikâyesi...
"İbn Arabi'nin yolculuğu yazılmış bir kaderdi. Hayalleri haritanın üzerindeki şehirlere saçılmıştı. Yol gitti yolcuyu tanıdı şehirler gezdi ölüme şahit oldu vebayı bildi Mekke'ye geldi Kudüs'ü gördü ve Anadolu'ya umut saçtı..."
Aydın Hız kelimelerin gücüyle dönemin atmosferini bugüne taşıyor.