Sana bu mevsim dökülen yaprakların umutsuzluğunu getirdim.
Kışa girdikten sonra sıcak ülkelere gidememiş
bir martının yalnızlığını getirdim.
Doğmak üzere olan güneşin sabırsızlığını getirdim.
Gözler dolduktan sonra damlamak üzere olan gözyaşının çaresizliğini getirdim.
Gök gürlememişken henüz yağacak olan yağmurun sessizliğini getirdim.
İlhama sebep olmuş şiirin ilk cümlesini getirdim.
Geceleri aklıma gelmeni sağlayan şarkıları getirdim.
Saatlerce beklediği vapuru kaçırıp arkasından bakan yolcunun şaşkınlığını getirdim.
Sana sabahlayan gözlerin uykusuzluğunu getirdim.
Gel desen gelirdim söyle sen ne getirdin?
Sana Nâzım'ın Piraye ile dolmuş kalbini getirdim...