2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri 11 Eylül terör saldırılarının ardından NATO güçlerinin desteği ile Afganistan'a "Kalıcı Özgürlük" adlı bir askeri operasyon düzenlemiştir.
NATO güçleri Afgan coğrafyasının halen yüzde otuzunu kontrolleri altında tutabilmektedir. Taliban halen ülkenin yüzde yetmişini denetiminde tutmaktadır. Bu nedenle Afgan halkı hem korku ve baskı altında bulunmakta hem de ülke stabil hale gelemediği için günlük hayatlarını idame ettirebilecekleri bir sosyo-ekonomik imkana sahip olamamaktadır. Ülkede şiddet ve terör eylemleri arttıkça Afgan halkı yaşama tutunabilmek umuduyla ülkelerini terk ederek göçmen durumuna düşmektedir. Afganların hayata tutunma serüvenlerinde kendilerine bir sığınak olarak Türkiye'yi gördükleri bilinmektedir. Afganlar için Türkiye tarihsel açıdan bağlarının bulunduğu kardeş bir Müslüman ülkedir. Türkiye sığınmacı olarak ülkeye gelen insanları hangi statüde tutacağını yaptığı düzenlemeler ile açıklığa kavuşturmuştur.
Dolayısıyla Türk kamuoyunun Türk hükümetinin sığınmacılara yaklaşımında kullandığı terminolojiyi bilmeden farklı ülkelerden gelen sığınmacıların hepsini aynı gördüğü ortadadır. Öte yandan Türk hükümeti güvenlik gerekçesiyle farklı ülkelerden gelen sığınmacıları iller bazında Anadolu'nun çeşitli yerlerine dağıtmaktadır. Bu araştırma Bilecik il merkezinde bulunan Afgan sığınmacıların ilde yaşayan halk tarafından nasıl anlaşıldığını incelemek iddiasındadır.