"Geçenki adam yine pespembe yerli domates satıyordu. Tüh nasıl da görmemişti deminden! Beş kilo almıştı da!.. Kocası duyarsa söylenir dururdu gayri. Aslında kendisi de dayanamazdı ya... Kahvaltının hele hele batırığın zevki bir başka olurdu onunla. Anam babam domatesiydi bu; tadı kokusu rengi bir başkaydı nar gibiydi... Gerçi ilaç gübre ona da girmişti. Meyveler sebzeler de eski insanlara dönüşmüştü aslında; eski insanlar gibi onlar da yok olup gidiyordu bütün güzellikleriyle. Dayanamayıp iki kilo da ondan aldı.
Sonra o ilk gördüğü salatalıktan aldı arkasından patlıcan aldı limon aldı lahana aldı maydanoz aldı bamya aldı feslikan aldı... Akşama kesin batırık vardı. Batırık feslikansız olmazdı. Tam beş tane poşet oldu elinde. Yeterdi artık daha fazlasını götüremezdi."