Bir büyük aşkın o kırık hikâyesidir; bu ilk roman! Her aşkın bir hikâyesi vardır kuşkusuz ama Kuloğlu; Ali ile Sima'nın bu eşsiz hikâyesini farklı bir kurgu ile sunuyor okuyucuya.
Karadeniz coğrafyasının bütün izlerini ruhunda taşıyan bir gencin 1950'lili yıllarda İstanbul'daki üniversite öğrenimi sırasında başlayan aşk yolculuğu o günlerin tarihsel gerçeği içinde dikkatle işleniyor.
İki âşık yüreğin arasına giren toplumsal ön yargı ve engeller yani görünmez yasalar bu toprakların töresel gerçeğinin o yıllarda ne denli acımasız olduğunun altını bir kez daha çiziyor.
Etnik farklılığın araya girdiği bu imkânsız aşk zamanın koşullarına yenilir; ama ateşi hiç sönmez! Yollar ayrılsa da yürekler ayrılmaz bir türlü. İki taraf da asla unutmaz.
Tarih kendini yineler gibi gözüktüğünde gelecek kuşakların da aynı acıyı çekmesi şart mıdır tarih tekerrür mü etmelidir? Bu soruya gerekli yanıtı incelikle veriyor Kuloğlu.
Merak unsurunun kitap boyunca peşinizi bırakmadığı Aysima; naif yalın bir dille okuyucuya ulaşıyor. Tüm içtenlik ve samimiyeti ile bütün imkânsız aşklar için bir ağıt gibi yazılmış bir roman.
Okuru çok olsun!
Yelda Karataş