Batı'da Hıristiyanlık üstüne yapılan tarih felsefe ve dilbilim araştırmaları resmi doktrine dayalı inançların yeniden ele alınmasını gerektirecek kadar önemli sonuçlara ulaşmaktadır. Sözgelişi 1947'lerde ortaya çıkarılan "Ölü Deniz Yazmaları" gibi yeni bulgular Muhammed Aleyhisselam'ın geleceğini haber veren Barnabas İncili gibi apokrifal metinlerin yeni bir tartışma ortamı hazırlaması teslis doktrininin Yunan felsefesinden kaynaklandığı yolundaki yeni tartışmalar ve Yunanca konuşulan kiliselerde İncillerin uğradığı dil-anlam tahrifleri bütün dikkatleri Hıristiyanlığın ilk dönemi üstünde yoğunlaştırmaktadır.
Kaynağa yaklaştıkça işin "aslı"na varılacağını bilen Muhammed Ataurrahim "BİR İSLAM PEYGAMBERİ İSA" adlı bu çalışmasında Hıristiyanlık öğretisinin tarihsel gelişimini "tevhidi" bir bakışla incelemekte ve bu gelişim boyunca "tahrif"e uğramış "tevhid" ilkesini açığa çıkarmak istemektedir. Otuz yıllık bir araştırmanın ürünü olan bu eser Hıristiyanlığın tarih içinde maskelediği İsa Aleyhisselam'ın "Tanrı'nın Oğlu" değil BİR İSLAM PEYGAMBERİ olduğunu meydan okuyucu bir güven duygusuyla ortaya koymaktadır.