Gördüğüm manzara karşısında taş kesilmiştim. Çünkü adamın nereye gittiğini anlamıştım: Ölüme gidiyordu. Bu şekilde ayağa kalkan biri ne bir otele ne bara ne kadına ne de içinde yaşam olan herhangi bir yere giderdi sadece uçurumun kenarında olan birisi bu şekilde giderdi. Bu cehennem gibi salondaki en katı insan bile bu adamın sığınabileceği bir evi bankada parası ya da ailesi olmadığını tam tersine burada son parasıyla oturduğunu hayatıyla kumar oynadığını ve şimdi sendeleyerek başka bir yere ama şüphesiz bu yaşamın dışındaki bir yere gittiğini anlardı.