I. Dünya Savaşı sonunda esir düşmüş bir şehrin mutfağını ve yeme içme kültürünü ortaya koyan bu çalışma İstanbul'un İtilaf Kuvvetleri'nce işgal edilmesinin 100. yılına aylar kala okurlarıyla buluşuyor. Mütareke Dönemi'nde İstanbul'un iaşesinden işgal zamanında İstanbul halkının yokluklarla mutfakta nasıl mücadele edip çözümler ürettiğine dönemin yemek kitaplarında İstanbulluların yeme içme kültürünün incelenmesinden Beyaz Ruslar'ın İstanbul mutfağına ve sosyal yaşamına bıraktığı izlere saray mutfağından Sultan Vahdettin'in sofrasına kadar birçok başlığı bir araya getirerek zengin ve derin bir yemek tarihi çalışması ortaya koymaya çalışan yazar dönemle ilgili önemli birincil kaynakların bilgisini de okurlara sunuyor. Bu birincil kaynakların arasında en çarpıcı olanı yemek tarihi çalışanların özellikle ilgisini çekecek olan Sultan Vahdettin'e sunulan yemeklerin gün gün kaydının tutulduğu defterdir. Bu defter Osmanlı arşivlerinde bir benzerine daha önce ulaşılamamış olması açısından oldukça dikkat çekicidir. Ayrıca bir Osmanlı feministi olan Ulviye Mevlan'ın Mükemmel ve Mufassal Aş Ustası isimli yemek kitabı ve Hüseyin Hüsnü'nün Etsiz Yağsız Tecrübeli Yemekler kitabı gibi dönem mutfağını yansıtan yemek kitapları incelenerek Mütareke Dönemi İstanbul mutfağının çerçevesi oluşturulmuştur. İmparatorluğun yemek kültüründen Cumhuriyet'e nelerin miras kaldığının izlerinin takip edilebileceği bu kitap yemek tarihi çalışmalarına bir katkı niteliğindedir.