"Tarihin bize ait olmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Tarihin bize ait olduğu dönemlerde kullandığımız ölçüler tanımlar kalıplar değerin iyitiriyor. Geçmişle çatışmayan bir şimdiki zaman bilincine ihtiyacımız var. Geçmişle bağlarını koparmış bir dil nasıl ruhunu yitirmişse bugünle bağlarını koparmış bir dil de aynı şekilde ruhunu yitirmiştir.
Gerektiği yerde gerektiği zamanda hayır diyebilmeyi öğrenmeliyiz. Küresel ölçekle sürdürülen standartlaşma süreçlerini kabul edenler kötülükleri onaylıyorlar demektir yaşanabilir bir dünya umudu kendi hayatımızın öznesi olmayı başadığımızda yükselebilir. Umutlarımızı sağlam temeller üzerinde inşa etmemiz gerekir. Kendi hayatımızı kendi zamanımızı en güzel şekilde değerli kılmalı baskı duvarlarını aşarak inandıklarımızı istemeye devam etmeliyiz.
Bilinçle aşkla tutkuyla benimsenenen inançları ve amaçları hiçbir güç durduramaz.