Kuzey bozkırlarında asırlarca yurt tutmuş ve egemen güç olarak yaşamış olan Türkler zamanla tarihi süreçte bu hareketli coğrafyanın üzerinde akışkan kavimler arasında yavaş yavaş egemen güç olmaktan çıkıp Çarlık döneminde yönetilen yerli unsur haline dönüşürler. Oysa ki Doğu Avrupa'dan Çin'e kadar İşçi arılar gibi ticari ve ekonomik sahada hizmet veren Tatar Türkleri böyle bir kaderin muhatabı olmamalıydı. İdil-Ural Kırım Kafkasya Sibirya ve Türkistan'a kadar uzanan bütün Rusya Müslümanları Sovyetler Birliği döneminde daha da ağır şartlarda tam bir milletler hapishanesine dönüşen bir hayatı yaşamak zorunda kaldılar.
Usul-i Cedit hareketi merhum İsmail Gaspıralı ile somutlaşan ve daha sonra bütün Rusya Türkleri arasında tabanda herkesin inandığı milli kimlikli ve karakterli olarak çağdaşlaşma idealinin bir aracı haline gelmiştir.
Bu eser Rusya Müslümanlarının 1905-1917 yılları arasında Rusya'da Menşevik dönem olarak bilinen evrede Rusya Müslümanlarının eğitim alanında başlayarak hayatın her sahasında gelişme amaçlı giriştikleri Usul-i Cedit hareketini ve sonuçlarını irdelemek üzere daha önce hazırlanmış olan Yüksek Lisan tezini temel alarak güncel kaynaklardan da istifade edilerek hazırlanmıştır.
İlk akademik çalışma sürecinde derin birikiminden istifade imkânı bulduğum değerli hocam Nadir Devlet'e yetişmemde katkısı olan tüm hocalarıma ve beni her zaman destekleyen aileme teşekkürü bir borç bilirim.
Ahmet KOLBAŞI Balıkesir-2018