Yılın öyle bir zamanıydı ki adeta tüm dünya neşe hasat etmeleri için şairlere aitti. Bu esnada kırları güzelliğinden ziyade serinliği için sevenler henüz bu konuda hiçbir şey düşünmemiş toprağı kazmakla uğraşanlarsa bir sonraki hasat için ekin ekmeye koyulmuş olurlardı. Böylece ekin ekenlerle muhteşem bahar musikisiyle yüreklerde bir çıngırak sesi için yer bırakmış olan bazıları için ilk kan otu çiçek açtıktan yaban gülü solana doğanın söyleyecek sözü kalmayana dek; ormandaki ağaçlar ve sular iki ay daha tüm güzelliklerini sunmaya hazırdır. Bu iki ayda öyle iki hafta vardır ki bu haftalar tüm yılın şeref ödülünü almaya layık mayıs ayının teşrifatçısıdır. O zaman ağaçların pek çoğu taç giyme törenlerinde kralın giydiği esvabı gölgede bırakacak bir yeşil ve gümüş rengiyle donanırlar. Ve eğer herhangi bir insanoğlu o özel ruhi dehaya sahipse tüm dünyanın şarksını duyabilir.