Kaya Tanış ilk romanı Kurdeşen ile modern bir epope yazmakla kalmıyordu aynı zamanda nicedir Türkçede unutulan "yerellik" olgusunu deneysel bir anlatımla buluşturan bir "buluş"a da imza atıyordu.
Ari Erk Cetveli ise yazarın ilk öykü kitabı. Kitap 2000'ler sonrasında Türkçe edebiyatta gelişen deneysel atılımın önemli bir parçası olma iddiasında. Tanış'ın romanında da gözlemlenen ironi ile trajedinin iç içe geçmesi yazarın yeni biçimsel bir teklife hazırlandığını özetler nitelikte.
Ari Erk Cetveli kurgusunu gündelik yaşamdan alan diğer yandan tarz-ı modernlikle güncel adıyla lifestyle ile dalgasını geçen öykülerden oluşuyor. Öykülerinde tavrını öfkesini ve ironisini bir arada tutan yazar anlatısını deneysel bir gerçeklikle donatmayı da ihmal etmiyor. Ari Erk Cetveli; kelime oyunlarından uzak gündelik formları ait oldukları düzlemden koparan başka bir gerçeklik arayışındaki öyküleri bir araya getiren bir kitap.
Hem gerçekçi hem deneysel hem ironik...
Onu anlatabilmem için ölümünden başlamam gerekiyor. Sondan. Belki de onun için en baştan anlatmam gerekiyor. Ölümünü en baştan anlatırsam belki onu anlatabilirim.
İnsanın bir şeyi anlatmaya başlamadan önce hatırlaması gerekiyor sanırım. O hep öyle derdi. Aslında hatırlamaktan pek bahsetmezdi. Ama anlatmak için illa ki unutmak gerektiğinden bahsederdi. "İnsanlar en çok unutmuş oldukları şeylerden bahsederler" derdi. Ama bunun için -bahsedilebilmeleri için- unutulmaları gerekiyor. Sanırım doğrusu da bu. Yani eğer unuttuğumuz şeylerden bahsetmek istiyorsak bir yerlerde unutmamız gerekiyor. Onun ölümünden bahsetmem gerekiyor şimdi ama önce onun ölümünü unutmam gerekiyor. Unutmadan önce ise son bir şey yapmalıyım hatırlamalıyım. Onu ya da ölümünü değil yani henüz değil. Önce ölümü hatırlamam gerekiyor sonra unutup anlatmaya başlamam...