Gülhan Tuba Çelik öykülerinde kafa karışıklığımızı da müşfikliğimizi de es geçmiyor. Anlatıcının ve anlatılan kahramanın birbirleriyle empati kurup kolayca yer değiştirebildiği şehirlerin köyleri memleketin gurbeti yeni zamanın eskileri anlattığı öyküler bunlar... Kenarda kalanın dramına bizzat metnin satırları ortak oluyor. Bekâr odasının yoklukla sınanan sakinleri veya yeni nesil bir kaybedenin yaşadığı kimlik sorunu gerçekliğe müdahale edilmeden yer alıyor. Öykülerindeki sahiciliğin bir tezahürü olarak evsizlere şarkı söyletiyor mesela. İnsanın neşe ile keder arasında gidip gelen yazgısının o meçhul dip akıntısının peşinde bir yazar. Edebiyatta teknik ve temanın birbirleriyle olan mücadelesi modern zamanlara denk düşer. Evsizler Şarkı Söyler'in öyküleri ise söz konusu çekişmenin gereksizliğinin bir ispatı gibi.