Kim bilir belki de Bezm-i Elest'teki "Elestü bi-Rabbiküm" (Ben sizin Rabbiniz değil miyim!) hitâbına "Belâ" (Evet Sen bizim Rabbimizsin!) diyen büyülenmiş hayret iştiyâk ve hasret nidâlarının içinde bir yerlerdedir "şiir" ve gerçek şairde aşkınlaşırken şerirde şaşkınlaşır. Bam telini yakalar "Hah!" dedirtir "Ah!" dedirtir...
Şiire pek rağbet olmamasının en önemli sebebi sanırım günümüz dünyasında duygunun can çekişmesidir. Öyle ise insanî duyguları bilinci ve bilinç dışını harekete geçiren şiire daha çok ihtiyaç var.
Ne şu ne bu; mesele "en büyük hakikat"i yakalamak!..
Bu kitap dünyadan geçerken envâ-ı çeşit karmaşa kargaşa ve seylablar içinde ruhunu gönlünü vicdanını ve aklını dinlemek isteyenler için...