Türk hükümeti Afganistan ve Irak'a karşı ABD hava saldırıları için bir yandan lojistik destek ve askeri üs diğer yandan ise emperyalist fetihleri savunmak için asker sağlayarak ABD emperyalizminin yayılmacı emellerine hizmet etme konusunda ne kadar istekli olduğunu gösterdi. Tahmin edilebilir şekilde liberalleştirme askerileşme ve emperyalist fetih yakın Türk tarihindeki en derin ekonomik krizlerden birine ve yeni anti-emperyalist anti-kapatalist toplumsal hareketlere yol açıyar. Bu sürecin hemen yanı başında ise teorik ve ampirik çalışmaları siyasal pratikle birleştiren yeni bir Türkileyi aydın kuşağı ortaya çıkmış hakim sömürgeci neo-liberal dogmalara kafa tutmaktadır. Dergileri kitapları ve kamuoyundaki tartışmaları aracılığıyla demokratik katılımcılık ilkelerine Türkiye tarihinin toplumsal dokusu ve kültürünün özgüllüklerine ve diğer Üçüncü Dünya ülkelerindeki mücadele ve hareketlerin kavranmasına dayanan yeni bir sosyalist proje yaratılmasının yolunu açmaya çalışıyorlar.