Varlıklı bir aileden gelen Humphrey Van Weyden geçirdiği deniz kazasının ardından Hayalet adlı uskunanın kaptanı Wolf Larsen tarafından kurtarılır.
Barışçıl bir "beyefendi" olarak iradesi dışında Larsen'in hizmetine girmesiyle kendini şiddet dolu 'gerçek dünya'da bulacak; bu deneyim onu elitist bir entelektüelden cesur bir eylem adamına dönüştürecektir.