'Ada'dan bir 'ağa' geçti..
Yazan: Gülsen Karadoğan
Fotoğraflarla
Tanıtım:
Büyükada'nın 1920-1975 arasındaki 55 yılına tanıklık etmiş çok renkli bir kişiliği Arif Ağa'yı kızı Gülsen Karadoğan yazdı.
Arif Karadoğan Büyükada'da halen tek toplu ulaşım aracı olan faytonculuğun kurucularından sayılıyor. 1920 yılında daha 16 yaşındayken yanında atıyla adım atıyor Büyükada'ya. Bir Rum faytoncunun yanında işe başlıyor. Kısa sürede kendi faytonunun sahibi oluyor ve yıllar içinde fayton sayısını 25'e sahip olduğu at sayısını da 100'e çıkarıyor. Büyükada'da ilk büyük ve modern ahırı da o kuruyor.
Arif Ağa'nın Büyükada'daki yaşamı faytonculuğun kısa tarihi aynı zamanda.
Kızı Gülsen Karadoğan babası ve annesini kaybettikten sonra notlarını kaleme almaya başlıyor. Ve ölümünün Arif Ağa'nın 43. yılında bu notlar kitaba dönüşüyor.
Gülsen Karadoğan şöyle diyor sunuş yazısında:
"Arif Ağa sohbetlerinde "mazinin dili olsa da konuşsa" derdi sık sık.
Kimler geldi kimler geçti aramızdan?
Onu Ada'ya tesadüfler getirdi.
1 atıyla geldiği adada yüzlerce aileye iş aş imkanı yarattı.
Ömrünün sonuna kadar bir Büyükada aşığı olarak yaşadı.
Aşıklar Yolu'nun tozunu yuttu. Gazinolarında yedi içti. Aya Yorgi'ye
faytonuyla çıkan tek insandı. İvon ve eşi ile birlikte muhteşem manzarayı seyrederek rakısını yudumlamaktan çok ama çok keyif aldı.
Büyükada Arif Ağa'nın cenneti oldu. "Büyükada'nın güzelliklerini
görmek yetmez burada yaşamak kokusunu duymak gerekir" derdi.
Hep Rumlarla iç içe yaşadı. Ömrünün sonuna kadar Rum Türk
ayırmadan ihtiyacı olan herkese yardım etti. Doğruluktan ayrılmadı. Dobra insandı. Herkesin yüzüne içinden geçeni olduğu gibi söylemekten çekinmedi.
Yaşamı sözleri bizlere öğüdü oldu.
O gönlümüzde ve kalbimizde yaşayacak.
Daima iyilikleriyle anılacak.
Ölümünün 43. yılında şimdi olduğu gibi..."